İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Avrupa Liderler Zirvesinden Türkiye’ye ‘Dengeli’ Tehdit

Doğu Akdeniz’deki Yunanistan ve Güney Kıbrıs ile Türkiye arasındaki anlaşmazlıklar, Avrupa zirvesinde konuşulan önemli konulardan biriydi. Buna ek olarak Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki çatışmaya Türkiye’nin de dahil olması ve her konuda Azerbaycan’ı destekleyeceğini açıklaması üzerine Avrupa ile Ankara’nın ilişkilerindeki gerginlik daha da arttı.
AB Komisyonunun Başkanı Ursula von der Leyen, dün yapılan AB zirvesindeki açıklamasında, Türkiye’nin Doğa Akdeniz’deki provokasyonlarını devam ettirmesi durumunda ambargoyla karşılaşabileceğinin altını çizdi. Türkiye’nin iyi niyetli olması ve tek taraflı gerginlik yaratacak durumlardan kaçınması halinde ise AB ile ticari ilişkilerinin güçlendirilebileceği dile getirildi.

Fakat zirveye katılan tüm liderler Türkiye’ye yaptırım uygulanması konusunda hemfikir değil. Bunun bir sebebi Türkiye’nin NATO üyesi olması. Diğer bir sebep ise Avrupa Birliği ve Türkiye arasında 18 Mart 2016 yılında yapılan mülteci anlaşması. Bu nedenle Almanya Başbakanı Angela Merkel Türkiye ile diplomatik ilişki kurularak sorunların diyalogla çözülmesi gerektiğini söyledi.

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Mitsotakis ve Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz Türkiye’ye yapılan uyarıdan dolayı memnuniyetlerini dile getirdiler. Diğer taraftan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise, Yunanistan ve Kıbrıs’ı desteklediklerini ancak diyalog yolunu da destekleyeceklerini belirtti.

Zirveden çıkan sonuca göre AB Türkiye’ye bir taraftan diyalog yolunu işaret ederken, diğer taraftan da ambargo tehdidini öne sürüyor. Sonucun bu açıdan ‘dengeli’ olduğu düşünülse de Türkiye’nin bazı kararlar konusunda şikayetleri var.


Kıbrıs Türkleri Olmadan Çözüm Olmaz
T.C. Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre ise zirveden çıkan kararların birçoğu ‘gerçeklikten kopuk’. Bakanlıktan yapılan açıklamada, diyalog yollarının desteklenmesi olumlu bulunurken, Kıbrıslı Türklerden zirvede hiç bahsedilmemesi, iki taraf (Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türkler) arasında hidrokarbon kaynaklarına ilişkin hakça gelir paylaşımından bahsedilmemesi de eleştirilen konulardan bir tanesi.

Kıbrıs Türklerinin dahil edilmediği bir durumun çözüm getiremeyeceğini savunan açıklamada, ‘Evvelce de defaatle açıkladığımız üzere, Kıbrıs meselesi çözülene kadar, Kıbrıs Rumlarının muhatabı, Türkiye değil Kıbrıs Türkleridir’ denildi. Soruların çözülmesi için ‘AB’nin Türkiye’ye değil, Kıbrıs Rumlarına Kıbrıs Türkleriyle görüşme yapmak için çağrıda bulunması gerekir’ diye eklendi.